Güney Kore'nin ilk yarıda Yunanistan karşısındaki etkili oyununu oynayamamasının iki sebebi vardı: Konsantrasyon eksikliği ve çok pas hatası. Yunanistan karşısındaki o hızlı ve ayağa isabetli paslarla oyunu geniş alana yayan ve rakibini şaşırtan, seyirciyi mest eden bir futbol oynayan takımın yerine Arjantin'den korkan, sık sık yanlış pas tercihleri yapan ve çok yavaş hareket eden bir takım görüntüsü vardı. Arjantin'in kendilerinin oyununu bozan bir taktiği de yoktu. Arjantin kopuk kopuk oynarken Güney Kore yine hiçbir varlık gösteremedi. Arjantin'in iki golü duran toplardan geldi ve goller ve gollerin dışında başka pozisyonu yok. Messi'nin devrenin sonuna doğru çektiği bir şut haricinde cezasahasına bile giremediler. Takım olamamamış belli ki Arjantin. Beğendiğimi söyleyemem. Gitgellerle dolu bir ilk yarı vardı ve iki kötü takımdan daha yetenekli futbolculara sahip olan taraf soyunma odasına 2-1'lik üstünlükle girdi.
Devre arasında belli ki Maradona oyuncularına vites düşürmelerini, daha rolanti oynamalarını söylemiş. Gerçi devre arasından önce de rolanti bir oyun vardı ancak ikinci yarıda takımın isteksiz görüntüsü açık seçik ortadaydı. Arjantin'in geriye çekilmesiyle beraber Güney Kore ikinci yarının ilk 15 dakikasında etkili olmaya, pozisyonlar bulmaya başladı. Kaleciyle karşı karşıya kalan Chu Young Park yanlış tarafa vurmasa çok daha ilginç bir maç olabilirdi ancak maçın kırılma anıydı orası. Gardı düşen Güney Kore, ilkyarıdan da kötü oynamaya, Arjantin'in istediği ortamın olmasına sebep verdi. Higuain'in 3 golüyle Arjantin farka gitti.
Ancak 4-1'lik skora rağmen Arjantin'i beğendiğimi söyleyemem. Tek organize atakları yoktu. İleride çoğalma ve pas yapma konusunda sıkıntı çektiler. Messi'nin ve Tevez'in ayağına baktılar tüm maç boyu. Böyle giderse çeyrek finalden öteye gidemezler gibime geliyor.
0 yorum:
Yorum Gönder