Futbol ; Faİr Play, Cesaret, Mücadele ve Zafer...

18 Mayıs 2010 Salı

Yeşil Yol


Bursaspor ligi geçen sene Ertuğrul Sağlam'la 6. bitirince bu sene en azından 4.lüğü hedeflemişti. Sezon başında konan hedef buydu. Başkan İbrahim Yazıcı'nın "Şampiyonluğu istiyorduk" demesine bakmayın, bu kadar büyük düşünmüyorlardı, Avrupa Ligi'ni istiyorlardı. Sezona kötü başladılar. İlk 5 maçta 2 mağlubiyet 1 beraberlik aldılar. Ancak ondan sonra oynadıkları maçlarda çıkışa geçtiler. İlk beş maçtan sonra oynadıkları 12 maçta 9 galibiyet bir beraberlik aldılar. Kayserispor'un kendilerinden daha iyi performans göstermelerinden dolayı hep ikinci planda kaldılar. Ancak Kayseri'nin, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın hepsinin birden tepe taklak gitmeleriyle beraber zirveye yavaş yavaş yaklaştılar. Sezonun ikinci yarısında yalnızca bir kez mağlup oldular, 4 kez de berabere kaldılar. Muazzam bir başarı.

Belediye'ye yenilip Galatasaray'la berabere kaldıkları bölümde Fenerbahçe üst üste galibiyetler alıyordu ve zirveyi kaptırmışlardı. Ancak 10 maç boyunca gol yemeyen Fenerbahçe, son maçta Trabzonspor'dan gol yiyip bir daha da gol atamayınca, Beşiktaş'ı 2-1 yenip tarihlerinde ilk kez şampiyon oldular.

Kolay değil. Direk rakipleri olan Beşiktaş'tan 6, Galatasaray'dan 4 ve Fenerbahçe'den 3 puan aldılar. Beşiktaş ve Fenerbahçe'ye deplasmanda 3 gol attılar. Şampiyonluklarının tesadüf olmadığını gösterdiler.

Ve bunu yaparken de Galatasaray gibi Milan Baros'a, Fenerbahçe gibi Alex'e, Kayserispor gibi Makukula'ya, yani tek adama bağlı kalmadılar. Kadrolarında en az 1.000 dakika oynamış futbolcuların neredeyse tamamından verim aldılar. Koca takımda en az 10 maç oynamış olan ama gol atamamış yalnızca 4 futbolcu var. Onlar da zaten defans oyuncuları; stoper İbrahim Öztürk, sol bek Mustafa Keçeli, önliberolar Hüseyin Cimşir ve Bekir Ozan Has. Düşünün, kaleci Ivankov'un bile 5 golü var. En golcü isimleri 10 gol atan Turgay Bahadır. Onu 9'ar gol atan Ozan İpek ve Batalla takip ediyor.


Ertuğrul Sağlam'ın bu başarıda çok büyük payı var şüphesiz. Bülent Uygunluk yapmadı, takımı her zaman soğukkanlı tuttu, çabuk havaya sokmadı ve mücadeleden bir an olsun vazgeçmediler. Ortamı geren açıklamalar yapmadılar. Belki çok büyük taktik deha değil ama takımı motive etmesini ve futbolcusundan en iyi şekilde verim almasını iyi bilen bir hoca.

Bursaspor ligin büyük bir bölümünü tek forvet Turgay Bahadır'la oynadı. Sercan'ın uzun süren sakatlıkları ve elde vasatın altında Iglesias'ın olması Ertuğrul Sağlam'ın başka bir alternatif üretmesini de engelledi. Teoride bu bir sıkıntı gibi gözükebilir ama pratikte hiç de öyle olmadı. Volkan Şen ve Ozan İpek gibi hızlı ve çok kolay adam geçip içeriye kat edebilen, ikinci forvet rolüne bürünebilen futbolcular olduğu için bu sorun ortadan kalktı. Volkan Şen'in 6 golü var.

Hem savunmada hem de hücumda dengeli bir takımlar. Yalnızca defans da yapmıyorlar, defansı boşverip yalnızca hücum da yapmıyorlar. Kadıköy'de Fenerbahçe'yi yendikleri maçta bu özelliklerini kaybetmişlerdi. Maçın başlarında yalnızca defans yapmışlardı, hücuma çıkarken de aceleci davranıp çok fazla pas hatası yapınca geride az adamla yakalanıp 2 gol yemişlerdi. 2. golden sonra bu sefer Fenerbahçe'nin geriye çekilmelerini fırsat bilmişler, etkili olmuşlardı. Belki attıkları son iki golü şansla açıklamak mümkün ama maçın yarısını domine ettikleri de bir gerçek.

Başardıkları şeyler az buz şeyler değil. Belki medyada sevinçlerini çok fazla abartmışlar gibi gözüktüler ama bunu da normal karşılamak lazım, futbolun çok fazla hayatımızın içine girdiği bir dönemde tarihlerinde ilk kez şampiyon oldular. Şu an kadro değerleri 35 milyon euro civarında. Şampiyonlar Ligi'nden de bir bu kadar gelecek. Bütçeleri Trabzonspor'u bile geçecek belki de, akıllıca kullanırlarsa 2. kez şampiyon olmaları zor değil. Yeter ki çok para geldi diye çok para harcamasınlar. Neredeyse tamamı yanlış yönetilen Türk kulüplerinin arasından sıyrılıp daha iyi bir yapılanmayla çok daha iyi yerlere gelebilirler.

Tebrikler Bursaspor.

0 yorum:

Yorum Gönder

Ne Aramıştınız

''Hayata dair ne öğrendiysem futboldan öğrendim. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.''
Albert Camus.

Popüler Yazılar

Blog Arşİvİ

Zİyaretçİler

Futbol Blog. Blogger tarafından desteklenmektedir.