İyisiyle kötüsüyle 2009-2010 sezonunu geride bırakmak üzereyiz. Denizlispor, Diyarbakırspor ve Sivasspor’u çıkardığımızda gayet çekişmeli bir lig izlediğimizi düşünüyorum. Lig bittiğinde genel bir değerlendirme yaparız ama 2010-2011 sezonunun daha iyi olması ve zevk vermesi için 5 adet önerim var benim. Aşağıdaki 5 değerin düzelebilmesi adına da küçük de olsa bir umudum var.
1) Yönetim
Daha futbolcuların adını bile öğrenemeden kovulan teknik direktörler var. Göreve geldikten hemen sonra takımı büsbütün değiştirip Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğuna ulaştırması bekleniyor. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş artık bu konuda akıllandılar ama Trabzonspor daha 13. haftada yeni bir teknik direktörle anlaşabiliyor, ya da Denizlispor 10 haftada 3 teknik direktör değiştirebiliyor. Teknik direktörlere sabır göstermek lazım.
2) Teknik direktörler
Artık futbolun değişip geliştiğini, rakibi analiz etmeden maç kazanmanın zor olduğunu öğrenmeliler. Savunma yapmanın sadece rakibin ayağını kırmaktan ibaret olduğu fikrini değiştirmeliler. İlerde golcüyü tek başına bırakıp sürekli ona top şişirmenin rakipleri için avantaj oluşturduğu gerçeğini göz ardı etmemeliler. Ve artık işin taktik boyutuyla da ilgilenmeliler.
3) Futbolcular
Bu işin bir oyun olduğunu, kendilerini örnek alan küçük yaştaki çocuklar olduğunu bilmeliler. O çocuklar kendilerini izlediklerinde sinirden kıpkırmızı olmuş bir surat görmek istemiyorlar. Rakip oyuncunun da bu işten para kazandığını, birilerine tekme tokat atarak maç kazanılamayacağını anlamalılar. Medya önünde rakip takımı ve oyuncuları küçük düşürücü ifadeler kullanmamalılar. Ve bir zahmet daha fazla kitap okumalılar, “İyi mücadele ettik” cümlesini her maç sonrası kullanmaktan vazgeçmeliler.
4) Taraftarlar
Kötü oynayan futbolcuya onun duyacağı şekilde küfür etmenin bir getirisi olmadığını, gerçek taraftarlığın her şartta takıma destek olmaktan geçtiğini ve ahlaklı bir futbolcuya sırf kötü oynadığı için protesto edilmemesi gerektiğini öğrenmeliler. Takımın puan tablosundaki sırasının sevgilerinden hiçbir şey eksiltmemesi gerektiğini unutmamalılar ve ne olursa olsun ileriye hep umutla bakmalılar.
5) Medya
Artık insanların yalan haber okumaktan bıktıklarını, oyunun içeriğini okumaktan zevk aldığını anlamalılar. Ahmet’in Mehmet’e argo bir kelime söylemesi 3 gün boyunca medyada yer almamalı artık. Bunun haricinde X takımın ne kadar pas hatası yaptığının, ne kadar topu ayağında tuttuğunun ve topu ileriye hangi hızla taşıdığının istatistikleri verilebilir misal. Ya da bir futbolcunun ne kadar top ezdiğiyle ilgili bilgiler çıkarılabilir. Bir takımda sezon başından bu yana nelerin değiştiğiyle ilgili yazı dizisi başlatılabilir.
İşte o zaman gerçekten bu oyundan zevk alırız ve kavga gürültüden arınırız.
0 yorum:
Yorum Gönder