Futbol ; Faİr Play, Cesaret, Mücadele ve Zafer...

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Tanrı İstemezse



Şampiyonluğu belirleyecek son maçta ezile ezile 5-0 yenilmek mi yoksa tonlarca gol pozisyonuna girip 1-1 beraberlikle ayrılmak mı? Şüphesiz herkes ilk seçeneği işaretleyecektir. Sezonun, yalnızca Fenerbahçe açısından değil, en tempolu maçıydı. Heyecan hiçbir saniye alçalmadı. Fenerbahçeli futbolcular şampiyonluğu istemişler belli ki ama sezonun tamamına yaydıkları soğukkanlılığı bu maça yayamadılar. Çok fazla pas hatası yaptılar.

Kafam çok karışık. Çar çur bir yazı olacak, dağınıklık için şimdiden özür.

Bütün maç boyunca 15 pozisyona girilmesi, 2 topun direkten dönmesi, Onur'un şimdiden kariyerinin en iyi maçını çıkartması ama sadece bir gol atabilmek ve verilen tek pozisyonda gol yemek. Gerçekten de Tanrı istemezse yaprak düşmüyormuş. İlahi güçler girdi devreye. Başka bir açıklaması yok.

Bu maçın herhangi bir dakikasında 2. golü bulabilseydi takım, işte o zaman yüzler gülecekti ve Fenerbahçeliler açısından hep hatırlanmak istenen, efsane bir maç olacaktı. Olmadı. Maçtan sonra sahaya girenleri ve sevinenleri görünce ne olduğunu anlamadan havaya uçtum. Bir yandan da kulağım spikerdeydi. "... ama Bursaspor şampiyon" lafını duyunca yıkıldım. En az Denizli'deki kadar. Bu maç ve kaçan şampiyonluk, asla hafızalarımdan silinmeyecek.

2 ay boyunca sürekli suçlu aranacak. Kimi Güiza'yı suçlayacak, kimi Daum'u, kimi ise yönetimi. Gökhan Ünal biraz daha erken girse golü bulabilirmiydi bilmiyorum, Daum'un da hataları olmuştur ama tek suçlu da asla Daum değil. Tek suçlu yönetim de değil.

Bu maça bakıp şampiyonluğun bu maçta kaçtığını söylemek hiç inandırıcı değil ve sadece kendimizi kandırmış oluruz. Bursa'ya
2-0'dan 3-2 verilen maçta düşünecektin bunu. Kaybetseydi 4.lüğü kovalayacak takımı, şampiyonluk yarışına ortak ettin ve elindeki şampiyonluğu kaptırdın.

Ve ve ve 2-2 anonsu yapan adi herif, Allah'ından bul. Şampiyonluk kaçırılır. Bu lig yarım asırdır devam ediyor ve 17 kez şampiyon oldu Fenerbahçe, defalarca kaçırdı. Ama bu çok dramatik oldu. 2008'de Nonda'nın bize kaybettirdiği şampiyonlukta bile bu kadar üzülmemiştim misal. Ama takımın Belediye maçından sonra toparlanması, şampiyonluk için kenetlenmesi ve bilmem kaç maçtır gol yememesi, hakikaten de şampiyonluğun habercisiydi. Şansa bakın ki, deplasmanda Galatasaray'dan, evinde Beşiktaş'tan gol yemeyen takım, şampiyonluk maçında evinde Trabzonspor'dan yiyip 60 dakika boyunca bir daha da gol atamıyor. Çok acı, çok...

Ama en çok da neye üzülüyorum biliyor musunuz? Galatasaraylı ve Beşiktaşlılar'ın, bizden 10 puan geride olmalarına rağmen bizimle alay etmelerine. 10 puan gerimizdeler, yenilmedikleri takım kalmadı, biz Şampiyonlar Ligi'nde, onlar Avrupa Ligi'nde boy gösterecekler, ama sanki ligi bizim önümüzde bitirmişler gibi gülüyorlar, eğleniyorlar, çalıp oynuyorlar.

Yönetim sanırım hafta içi bir basın toplantısı düzenleyecek. Yine "Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü ne de kupa büyüklüğüdür" diye bizi kandırmaya niyet ediyorlarsa siktirsin gitsinler.

Daha söyleyeceklerim var ama bir yerde bitirmek lazım. Yine bir Fenerbahçe ve yine dökülen, hafta hafta ağaran saçlar. Fenerbahçe bizi sürekli üzüyor. Belki de bu yüzden vazgeçilmez ya...

Tebrikler Bursaspor.

0 yorum:

Yorum Gönder

Ne Aramıştınız

''Hayata dair ne öğrendiysem futboldan öğrendim. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.''
Albert Camus.

Popüler Yazılar

Blog Arşİvİ

Zİyaretçİler

Futbol Blog. Blogger tarafından desteklenmektedir.