The Prestige adlı 2006 yapımı bir film vardır. Hugh Jackman ve Christian Bale jest ve mimikleriyle, Michael Caine ses tonuyla, Scarlett Johansson ise göğüsleriyle sizi kendine hayran bırakır. Film, bir yandan her dakika artan bir gerilim ile devam eder ama öte yandan sizi fazlasıyla tatmin eder, sonu sevgi-aşk-kardeşlik çerçevesinde bitmese de doymuş olursunuz.
Fenerbahçe ile The Prestige arasında hep bir bağlantı kurmuşumdur ben filmi izlediğimden beri. Bir yandan sizi kendine hayran bırakan bazı detaylar, öte yandan sürekli bir gerilim, bir mutsuz son...
Kadıköy sinemalarında şu an bu film yine vizyonda. Emre'nin performansı parmak ısırtıyor ama kifayetsiz Bilica'nın bazı mimikleri yersiz ve zamansız, çokça da anlamsız. Bir yandan Lugano ve Gökhan Gönül'ün forma aşkı için savaştığını görüp gerçek bir taraftar olarak duygulanıyorsunuz, diğer yandan ise Andre Santos ve Cristian'ın vurdumduymaz oyunları sizi kahrediyor. Filme oyunculardan daha çok değer veriyorsunuz ve oyuncuların neden boş diyaloglara girişip bir son (gol) hazırlayamadığını anlayamıyorsunuz.
Kimse oyunculardan Al Pacino performansı beklemiyor; bir Cristiano Ronaldo şutu çekmelerini ya da Messi gibi içeri süzülmelerini ben de beklemiyorum elbette ama uzun yıllar boyunca sayısız filmde rol almış, onlarca ödül kazanmış ve artık efsane olmuş havasında gezen oyuncuları sevmiyor sinema camiası. Örneğin Andre Santos'tan bir muz orta, ya da Cristian'dan arapası ya da bir şut bekliyor futbol camiası.
Dedik ya, The Prestige'de beğendiğim bir sürü detay var benim ancak sonu pek de istediğim gibi bitmemişti. Şu an Fenerbahçe'de de benzer bir durum var. Hala sabrı taşmamış Fenerbahçe taraftarını ve bizimle aynı duyguyu paylaşıp bunu maçtaki hırsıyla gösteren futbolcuları görmek güzel ancak büyük resimde olaylar hiç de iç açıcı değil. Ben sezonun sonunun da filmin sonu gibi bitmesini istiyorum. Zira sezon sonunda film güzel biterse yapımcı aynı yönetmen ve oyuncularla çalışmaya devam edecek.
(Biraz karışık oldu ama beynimin içindeki düşünceler de pek düzgün değil zaten.)
0 yorum:
Yorum Gönder