Her yıl en az 2 kez oynanan derbinin rövanşı Ali Sami Yen'de. Fenerbahçe'nin 3-1 kazandığı ilk maç çevremdeki Galatasaraylılar'ı hayli doldurmuş bir vaziyette. Kaybeden çok büyük bir ihtimalle aynı anda şampiyonluktan da olacak. Kazanan ise şampiyonluk iddiasını sürdürecek.
İki takımın şu ana kadarki form grafiklerine ufak bir göz atalım. Her iki takım da büyük inişli çıkışlı zamanlar yaşadı. Özellikle Fenerbahçe bir ara 4 maç üst üste kazanamamıştı. Sarhoş vaziyette gezen rakiplerinin durumundan faydalanan Bursaspor birine 5 öbürüne 6 puan fark attı.
Maç şüphesiz ilginç olacak. Özhan Canaydın'ın vefatı gergin ortamı sakinleştirir umarım. Bir yanı kırmızı, diğer yanı lacivert ve ortası sarı olan bir formanın arkasına "Özhan Canaydın" yazılıp statta asılabilir misal.
Kanatlardan başlayalım. Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale çıkarken en büyük kozu 4 kanat oyuncusu idi. Aradan 2 sene geçti. Bu 4 futbolcunun 3'ü yok şu anda, kalan Gökhan Gönül de formsuz. Kanatlardan gelecek baskınlarda Galatasaray daha avantajlı gibi duruyor. Daum bile ilk maçta dersine iyi çalışmış ve Sabri-Keita köprüsünü yıkmak için Andre Santos'u yedeğe çekip daha savunması bir ikili olan R. Carlos-Vederson ikilisini monte edip Cristian Baroni'yi de destek elemanı olarak oraya göndermişti. Şimdi Carlos yok, büyük bir ihtimalle Andre Santos ve Vederson ikilisi durdurmaya çalışacak Galatasaray'ın sağ tarafını. Andre Santos'un ismi güzel ama yaptığı savunmayı pek beğenmiyorum ben. Hızı da çok iyi değil. Vederson desen, en formda zamanında bile vasatı geçememiş, şahsi düşünceme göre bu takımın futbolcusu olmayan birisi. Arada sırada güzel maçlar da çıkarıyor. İlk maçtaki oyunu güzeldi mesela. Durdurmayı başarmıştı Sabri'yi. Ancak şimdi ileriye çıktığında geride onun alanını dolduracak birisini bulacak mı, soru işareti. Andre Santos önündeki arkadaşıyla beraber ileri geri giden değil de, daha çok içeri kateden bir sol bek. Doğal olarak Vederson'un kaptırdığı toplar olağanüstü bir hızla koşan Keita tarafından çok çabuk ileriye taşınıp tehlike yaratabilir. Keita'yı kendi takımımda istemem ama 4-3-3 sistemi için kesinlikle ideal bir sağ uç elemanı. Gününde olduğu zaman kendisini durdurmak çok zor. Ve şimdi Vederson-Andre Santos ikilisine yardıma gelen adam Cristian değil Selçuk olacak. Galatasaray'ın en büyük kozu Keita olacak şüphesiz.
Fenerbahçe'nin sağ kanadı-Galatasaray'ın sol kanadı eşleşmesinde durum hemen hemen eşit gibi. Savruk Caner gününde de olsa ordan birçok akın yiyor Galatasaray. Giovani fizik olarak kendini her maç geliştirse de alan paylaşımını çok iyi yapan Fenerbahçe, kendisine açık alanda oynama fırsatı vermeyecek. Bir Kasımpaşa, ya da bir Antalyaspor değil Fenerbahçe. Sürekli hücum eden ve bu amaçla belirli bölgelerinde açık bırakan bir takım değil. Gökhan Gönül kendini bu maça verirse önünde oynayacak Mehmet Topuz'la beraber Galatasaray'ın sol tarafında birçok açık bulabilirler. Ayrıca içeriye katedip pas alışverişine katılabilirler.
Ortasahada ise belirgin bir Fenerbahçe üstünlüğünden bahsetmek mümkün. Galatasaray'da vaziyet başlıklı yazıda Galatasaray'ın ortasahadan ileriye rahatça top taşıyamadığını ve ancak fiziki olarak gününde olurlarsa rakipleriyle çekişebileceğinden bahsetmiştim. Türkiye'nin önde basan en iyi futbolcusu Emre Belözoğlu, zaten hücuma neredeyse sıfır destek veren Mustafa Sarp-Barış Özbek ikilisine bana göre tek başına üstün gelecektir. Yanında Selçuk da oynasa. Eğer Emre kafasını sadece maça verebilirse, zaten az gelecek olan ortasaha akınlarını kesebilir ve çok iyi yaptığı şeyi; ileriye top taşıma özelliğini konuştururak Alex'i rahatlatabilir. Galatasaray adına Elano'nun ne yapacağı çok önemli. Koca ortasahada adam gibi pas alışverişine giren, pozisyon yaratan bir Elano var. İsabetli pasları tehlike yaratabilir. Bunun için Daum elbette önlemini alacaktır ancak kendisi çok fazla faul alan bir oyuncu, ceza yayına yaklaştırmamak lazım. Kendisinin sahadaki muadili Alex'in, 6 yıllık Türkiye kariyerinde Ali Sami Yen Stadı'nda attığı golü yok. 2 maçlık cezasını ödedi ama gözlerimizin pasını silmesi için bir ilk olarak bu maçta gol bekliyorum kendisinden. Sağa sola açtığı toplar, verdiği ve Güiza'nın kaçırdığı goller, ceza yayı çevresinde aldığı frikikleri çok gördük ancak Galatasaray deplasmanında golünü yazamadı bir türlü.
Forvet mevkiinden bahsederken yalnızca Jo ya da Güiza'yı ele almamak lazım. Yarım forvet Alex ve çeyrek forvetler Keita ile Giovani, bu ikiliye yardım edecekler. Ben Jo'nun Lugano ve Bilica ikilisine çok fazla sıkıntı çektireceğini düşünmüyorum. Teknik ve şutları iyi ancak bir derbide kendisinden beklenen fiziki mücadeleyi iki sert savunmacı ile dişe diş bir biçimde gerçekleştirebileceğini düşünmüyorum. Fenerbahçe'nin sorunlu tarafı olan Lugano-Bilica ikilisinin arasına atılan toplarda da Volkan'ı tehdit edebilir mi, pek sanmıyorum. Çok da hızlı değil... Zorlayacak tarafı, pas alışverişinde bulunurken Keita ve Giovani'ye göndereceği toplardır. 2-3 kişi Jo ile ilgilenirken o birden Keita'yı kaçırırsa, Keita affetmez. Bu nedenle Fenerbahçe savunmasını önde kurmamalı. Çünkü kaptırılan her top, az adamla yakalanan savunmayı zorlar, bu tip pozisyonları seven Jo-Giovani-Keita üçlüsü Volkan'ın kariyerini lekeleyici şeyler yapabilirler. Güiza hakkında herhangi bir şey söylemek istemiyorum.
Galatasaray kaptığı topları en hızlı biçimde kanatlara taşımak isteyecektir, Fenerbahçe ise hücumlarını Emre ve Alex üzerinden geliştirecektir. İki takım adına da çok çok kritik bir maç olacağı için gergin geçmesi normal karşılanmalı ancak umarım aşırıya kaçmaz bu gerginlik. Evsahibi olarak elbette Galatasaray favori ve ben bu maçın, iddaacıların deyimiyle, alt biteceğini düşünüyorum. Kısır bir maç olacak gibi. Gönlümüz Fenerbahçe'den yana tabii ki ancak Galatasaray tarafı daha ağır basıyor sanki.
0 yorum:
Yorum Gönder