Futbol ; Faİr Play, Cesaret, Mücadele ve Zafer...

31 Ekim 2010 Pazar

İstanbul Futbolunun Çöküşü


Son dönemdeki görüntülere bakılacak olursa İstanbul futbolu çöküyor, Anadolu futbolu yükseliyor. İstanbul derken aslında üç büyük İstanbul takımını kastediyorum. Öteki İstanbul takımlarının durumu üç büyüklere de Anadolu takımlarına da benzemiyor. Geçmişte de böyle bir gelişme yaşanmış ve İstanbul futboluna karşı bir dönem Eskişehirspor, bir dönem de Trabzonspor çıkış yakalamıştı. O zaman da bunun Anadolu futbolunun çıkışı olduğu vurgulanmıştı. Ne var ki bu çıkışlar öteki illere yaygın bir durum almamış, o kentlere özgü olarak kalmıştı. Bu kez Anadolu’nun hemen her tarafına yayılan bir çıkış söz konusu.

Değişimin 4 nedeni

1- Televizyon yayın gelirlerinin artması bütün futbol kulüplerinin gelirlerini yükseltti. Miktar olarak İstanbul’un üç büyük kulübünün gelirleri daha fazla artmış olsa da düşük bütçeli Anadolu kulüpleri için bu artış çok daha fazla itici etki yarattı.

2- İstanbul’un üç büyük kulübü eline geçen maddi imkânları iyi kullanamadı. Hesapsız ve yanlış transferler hem başarısızlığa hem de maddi kayıplara yol açtı. İstanbul’un üç büyükleri Avrupa liglerinde başarısızlık yaşayınca oradan gelecek gelirden de mahrum kaldılar. Anadolu takımları ellerine geçen maddi imkânları genç ve yetenek vaat eden oyuncuları almakta kullandılar. Bu oyuncular kendilerini kanıtlamak için özveriyle oynadılar.

3- İstanbul’un üç büyük kulübü ellerine geçen büyük maddi imkânları futbol dışındaki alanlara da yaydılar. Basketbol, voleybol, yüzme, atletizm, boks, hentbol, masatenisi gibi dallara da yatırım yaparak kaynakları böldüler.

4- Anadolu takımları ellerine geçen kaynakların çok büyük bölümünü yalnızca futbol için kullandılar.
Anadolu takımları yerli teknik direktörlere ağırlık verdiler. Bu teknik direktörler ligi ve takımları çok daha iyi bildiği ve oyuncularını ‘Anadolu usulü’ oynattıkları için avantaj sağladılar. İstanbul takımları yabancı teknik direktörleri tercih ettiler. Yabancılar takımlarını ‘Avrupa usulü’ oynattılar ve Anadolu usulü futbolu küçümsediler. Sonuçta Avrupa’da zirvede olan Aragones, Del Bosque, Riijkard gibi ünlü teknik adamlar üç büyük İstanbul kulübünde başarısız oldular.

Kart gösterilmiyor

Türk hakemleri maçların ilk yarısında faullere sarı kart göstermekten kaçınıyor. Bu durumu fark etmiş olan yerli teknik direktörler üç büyüklere karşı ilk yarıda takımlarına faullü futbol oynatıyorlar. Anadolu takımlarının İstanbul’un üç büyükleriyle oynadıkları maçlara dikkat edin. İlk yarıda Anadolu takımlarının oyuncuları ne kadar faul yaparsa yapsın hakemlerin sarı kart göstermediğini göreceksiniz. Fenerbahçe’de Alex, Emre, Niang, Galatasaray’da Kewell, Arda, Baroş, Beşiktaş’ta Guti ve Quaresma bu faullerin en belirgin muhatapları konumunda bulunuyor. İki, üç maçta bir sakatlanmalarının asıl nedeni bu. Bu oyunculara, futbolcuyu oyundan düşürecek şekilde, ayak bileği ile diz kapağı arasına tekme atılarak faul yapılıyor. İlk yarıda sarı kart yoksa fauller ikinci yarıda da devam ediyor. Sürekli dayak yiyen oyun kurucular ve golcüler faullerle oyundan düşünce Anadolu takımı puanı kapıyor. Öteki nedenler de önemli kuşkusuz ama hakemler oyunun akışını bozmamak uğruna sarı kart göstermekten kaçındığı, üç büyükler de buna isyan etmediği ya da uyum sağlamadığı sürece İstanbul futbolu çökmeye mahkûmdur.

Mahfi Eğilmez/Radikal

0 yorum:

Yorum Gönder

Ne Aramıştınız

''Hayata dair ne öğrendiysem futboldan öğrendim. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.''
Albert Camus.

Popüler Yazılar

Blog Arşİvİ

Zİyaretçİler

Futbol Blog. Blogger tarafından desteklenmektedir.