"Rijkaard'ın iki yıllık sözleşmesi vardır ve önümüzdeki sezonda da beraber olacağız. Kim ne derse desin, nasıl yorumlarsa yorumlasın, biz teknik direktörümüzden memnunuz ve kendisiyle devam edeceğiz" (5 Nisan 2010)
"Teknik direktörümüz Frank Rijkaard sezon sonuna kadar bizimle olacak. Ayrıca Nisan sonuna kadar ne olursa olsun sözleşmesini uzatacağım. Kendisiyle problemimiz olduğu yönündeki haberler gerçeği yansıtmıyor" (3 Eylül 2010)
Bunlar Adnan Polat'ın demeçleri. Biri 6,5 ay önce, birisi 1,5 ay önce verilmiş. Hadi 6-7 aylık demeci anlarım (ki o da yanlış) da 1,5 ay önce verdiğin bir sözden neden dönersin? Ve ortada değişen çok bir şey yokken... Galatasaray 1,5 ay önce çok kötüydü, mağlubiyetlerin sayısı çoktu. Araya milli takım arası girdi ve 1,5 ayda en fazla 4 maç yapıldı. 4 maçta alınan sonuçlar, bu kadar net söylenen demeçlerin tükürülmesinin sebebi mi acaba?
Ben aslında Adnan Polat'a çok kızamıyorum. Türk futbolundaki genel bir sorun bu. Hocamızın arkasındayız demeçlerinin ardından küt diye yolların ayrılmasına alışığız. Ancak Adnan Polat biz sporseverler birçok şey vaad etmişti. 1,5 ayda ne, ne kadar değişti? Galatasaray o gün çok mu iyiydi de bugün dibe vurdu? Galatasaray o gün de kötüydü. Peki bir başkan neden böyle bir ifade kullanır ki? "Ne olursa olsun Rijkaard sözleşmesini tamamlayacak" demenin anlamı nedir? Bir teknik direktöre bu kadar körü körüne bağlanılır mı? Eğer takımın kötü gidişinden memnun değilsen ve ilerisi için hiçbir umudun yoksa, ne diye sırf kariyeri için o hocaya köpekler gibi sadık kalırsın? Ya da kalma vaadinde bulunursun? Sadık kalmadın zaten, kovdun. "Ne olursa olsun" demiştin. Ee ne oldu ki baba? Niye sözünden döndün?
Galatasaray Spor Kulübü yönetimi, çok ciddi bir hataya düşmüştür, işini eline yüzüne bulaştırmıştır, her şeyin içine etmiştir. Rijkaard'ı da yediler.
Peki bundan sonra ne olacak? Fatih Terim'in kapısını çalıp eli boş döndüler. Hikmet Karaman kulübüyle sözleşmesini uzattı, boş bir hoca bulmak da zor. Ne olacak şimdi? Hayırlısı olsun.
0 yorum:
Yorum Gönder