Modern futbol sürekli gelişiyor, teknik direktörler her maçta farklı şeyler deneyebiliyorlar. Bu değişiklikleri futbolseverlerin an be an takip edip gözlemleyebilmesi çok zor oluyor zira futbol artık eskisi kadar yavaş oynanan bir oyun değil. Temponun sürekli düşük seviyelerde olduğu, iyi defans yapan takımların her zaman olmasa dahi genelde kazandığı, 10 numaralı futbolcuların takımlarının yarısı olduğu çağlar yavaş yavaş geride kalıyor. Bununla beraber klasik kanat oyuncuları da artık yalnızca açıkta değerlendirilmiyorlar, maç içerisinde çok farklı işlevleri olabiliyor. Hatta ve hatta, bazen takımlar kanatlarda açık oyuncuları dahi kullanmıyorlar ve ortasahada kalabalık olup oyunun merkezini burası kabul ediyorlar.
Bilgisayar oyunlarında sıkça kullandığımız dizilişlerden olan 4-1-2-1-2 dizilişi, artık takımların kullanabileceği ölçüde evrimini tamamlamış bir vaziyette. Artık net olarak bu şekilde sayı ile ayrılabilecek düzeyde olmasa dahi buna yakın dizilişlere rastlayabiliyoruz. Beşiktaş, en yakın örneklerinden biri. Ligimizin en keyif veren futbollarından birini oynayan Siyah-Beyazlılar, zaman zaman bu dizilişi deniyorlar.
Daha sadeleştirirsek ve daha gerçekçi bir şekilde bahsedersek; Beşiktaş'ın bu sezon bazı maçlarda denediği bu sisteme "Baklavalı 4-4-2" (ya da aslında 4-3-1-2 olan ama Beşiktaş'ın oynadığı 4-1-3-2) diyebiliriz. Klasik açık oyuncularının olmadığı, tek önlibero ve 2 kanat oyuncusunun her aldığı topu 10 numaralı futbolcuya aktarmadığı, daha modern ve daha kullanılabilir bir sistem. Beşiktaş, en son Antalyaspor ve Mersin İdmanyurdu maçlarında kullandı bunu.
Resimdeki kadro Beşiktaş'ın Mersin İdmanyurdu maçına başladığı kadro. Net olarak baklava 4-4-2'si diyebilirim. Bunu yalnızca kendi hazırladığım paint grafiklerinde değil de maç içindeki anlardan da gösterebilirim ancak maçın görüntülerini bulmak zor oluyor, eğer bulabilirsem yazıya eklerim.
Bu dizilişin en can alıcı noktası beklerdir. Eğer baklavalı 4-4-2 oynuyorsanız iki bekiniz de mutlaka ama mutlaka hücumcu olmak zorunda. Zira açık oyuncuları olmadığı için kanatların oyuna girişi yalnızca beklerle gerçekleşiyor ve elinizde bir Caner-Hilbert-İsmail Köybaşı-Ergün Teber tarzı bekler yoksa, bu sistemle oynamanız çok zor olur. Misal, Hakan Balta bu işlevi vasat derecede olsa da gerçekleştirebilir ancak var olan fiziki yapısı uzun vadede takıma ayak uyduramayacaktır. Schuster, laf olsun diye böyle bir dizilişe geçmedi. Elindeki kadrodan böyle bir şey çıkarttı ve bana göre ana noktalarda çok da yanlış yapmadı. İki bek, İsmail ve Hilbert, özellikle Hilbert, son derece hücumcu oyuncular.
Bekler oyuna nasıl katılıyor? Baklava 4-4-2'sinde baklavayı oluşturan 4 oyuncudan en az ikisi top kendi takımlarında iken rakip cezasahasına yakın oynuyorlar ve merkeze yığılıyorlar, stoperlerin ekstra işler yapmalarına izin vermiyorlar ve onları sürekli meşgul ediyorlar. Cezasahası içerisine bir tanesi girdiği zaman hareketli olan forvet de sürekli sağa sola deplase oluyor ve kanat bekleri çok fazla açılamıyorlar, onlar da cezasahasına yığılmak zorunda kalıyorlar. Böylece takımın kendi bekinin önü boşalıyor, kendisini rahatsız edecek en az bir oyuncu oyundan düşüyor. Takım ortasahada top çevirdikten sonra beklerin önündeki boşluğa topu gönderiyor ve takım kompakt bir yapıya bürünüyor.
Can alıcı nokta: Beklere yardım eden bir açık oyuncusu olmadığı için zaman zaman sıkıntı çekebiliyor ve yardıma gelen oyuncu da ortasahadan oluyor. Böylece rakibin bir oyuncusu oyundan düşse bile kendi takımınızdan da bir oyuncu kanada yığılıyor, ortasaha zaman zaman boşalabiliyor. Beşiktaş bugün çok net bir şekilde hücumda güçsüz bir takımla oynadığı için bunun sıkıntısını çekmedi ama ileride başına sorun açabilir.
Ancak uzun vadede takıma başarı getirip getirmeyeceği şüpheli olan kısım ise Beşiktaş'ın ortasahası. Bugünkü Fink-Yusuf-Guti-Tabata ortasahasının yaş ortalaması 32. İdeal ortasaha kurgusu ise muhtemelen Aurelio-Ernst-Tabata-Guti olacak. Ancak yaş ortalaması yine 32 çıkıyor. Aurelio'nun yerine Necip'in denendiği takdirde ise yaş ortalaması 28'e düşüyor. Yani Beşiktaş, bu dizilişle oynadığı takdirde ortasahada kim oynarsa oynasın, maçın ilerleyen dakikalarında fiziki tahribat yaşayabilir.
Schuster bir şeyler deniyor. Taktiksel açıdan ligimizde pek görmeye alışık olmadığımız şeyler deniyor. Bu sene kesinlikle takip edilmeye değer bir takım oldu Beşiktaş. Ligin ilerleyen haftalarında Beşiktaş'ı analiz etmeye devam edebiliriz. Kayserispor'un da taktiksel açıdan güzel yönleri var fakat çok fazla takip edemiyorum Şota'nın takımını. Daha net gözlemlendiği takdirde onlar da bu blogda yer alacaktır.
0 yorum:
Yorum Gönder