Futbol ; Faİr Play, Cesaret, Mücadele ve Zafer...

1 Şubat 2010 Pazartesi

Uğur Boral ve potansiyel konusu

Bundan 3 yıl önce Gençlerbirliği'nden Fenerbahçe'ye geldiğinde herkes gibi ben de umutsuzdum. Yerli Roberto Carlos olan Mahmut Hanefi'den sonra Uğur Boral'ın da heba edileceğini düşünmüştüm. Bugün geldiği noktaya baktığımızda beklediğim şeyler gerçekleşti diyebilirim.

Gençlerbirliği'nde klasik Anadolu takımları futbolcularının 1-2 gömlek üzerinde oynuyordu. Depar atarken birden durup rakibinin ters tarafından geçişi, topla hızlıyken sağ ayağıyla düzeltebilmesi onu farklı kılıyordu. Savruktu ama kaliteliydi. "Potansiyeli yüksek" biriydi.

Bazı futbolcuları özellikle hatırlatan maçlar vardır. O maçı koparan, o futbolcu için özel olan maçlar. Uğur Boral'ın bu sene Fenerbahçe'deki 4. senesi. Geçen 3 yılda Uğur Boral'ın güzel oynadığı maçları hatırlamaya çalışıyorum ve aklıma Sevilla maçları ve CSKA Moskova maçı geliyor. Daniel Alves'i çaresiz bırakan bindirmeleri ve Moskova kalesine bıraktığı 2 gol Fenerbahçe taraftarının Uğur Boral'a ısınmasını sağlamıştı. Ancak bir türlü gerçek beklenen patlamayı yapamadı. Hala kendisine "Potansiyeli yüksek bir oyuncu, şans verilirse kendini ispat eder." gözüyle bakıyoruz. Bundan 5-6 yıl sonra yeşil sahalarda ismi anılmayacak. Ve belki de büyük bir yıldız parlamadan sönecek.

0 yorum:

Yorum Gönder

Ne Aramıştınız

''Hayata dair ne öğrendiysem futboldan öğrendim. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.''
Albert Camus.

Popüler Yazılar

Blog Arşİvİ

Zİyaretçİler

Futbol Blog. Blogger tarafından desteklenmektedir.