Futbol ; Faİr Play, Cesaret, Mücadele ve Zafer...

9 Şubat 2010 Salı

Galatasaray'ın sahibi

Yöneticiler, yönetici oldukları takımın sahipleri değiller. İster milyon dolarlık yatırımlar yapsınlar, ister Şampiyonlar Ligi'nde final oynatsınlar, kendileri gelip gidicidir...

Bir takım hakkında isteyen kişi, saygı sınırını aşmadan istediği gibi yorum yapabilir. Buna yöneticiler de dahil. Bir kulübün başkanı diğer kulüpler hakkında yorum yapabilmeli. Ülkemizde genelde buna pek pirim tanınmaz. Susacaksın. Düşman olacaksın. Asıl amacı rekabet; dolayısıyla eğlence olan bir oyunda rekabeti genişletecek hiçbir açıklama yapmayacaksın. Çünkü istenen şey bu.

Aziz Yıldırım "3 yıl üst üste şampiyon olacağız" dediğinde kıyamet koptu. Hatta Yıldırım Demirören "Nasıl bu kadar iddialı konuşabilirler. Federasyon bunu incelemeli." diyecek kadar işi büyüttü. Ne var bunda? Bir kulüp başkanı böyle bir hedef koyamaz mı? Bu tür açıklamalar rekabeti büyütmez mi aslında? Yıldırım Demirören'in çıkıp "Hayır kardeşim. Fenerbahçe değil, biz 3 yıl üst üste şampiyon olacağız" demesi çok şık olurdu. Ama demez. Diyemez. Dedirtmezler. Çünkü beklenti bu yönde değil. Eğer karşındaki bir iddia ortaya koyuyorsa, kesin bunun altında bir şey vardır. Hemen soruşturma açılmalıdır. Hatta kulüp kapatılmalıdır. Ben bu konuda daha özgür düşünüyorum. İsteyen başkan saygı sınırlarını aşmadığı sürece istediği iddiayı ortaya atabilir, başka kulüpler hakkında yorumlarda bulunabilir. Sürekli kavga ortamı yaratmak benim bakış açıma ters.

Aziz Yıldırım Akşam Gazetesi'ne verdiği röportajda "Galatasaray yanlış transferler yaptı." dedi. Doğrudur veya yanlıştır, tartışılır. Bu cümlede Galatasaray'a hakaret amaçlı bir kelime var mı? Saygı sınırları aşılmış mı? Hayır. Bir kulüp başkanı diğer bir kulübün transferleri hakkında kendi görüşünü belirtmiş. Ama olmaz. Belirtemez. Belirtmemeli. Çünkü o bir başkan. O insan değil. O göndemi takip etmez, başka takımlar hakkında görüş belirtemez.

Doğal olarak Haldun Üstünel Aziz Yıldırım'ın bu açıklamalarına karşılık vermiş. Bakın ne diyor Sayın Üstünel:


"...Gerçek bir dünya markası olan Galatasaray'ın ezeli rakibinin başkanı, marka değerini yükseltmek isteyen Kulüpler Birliğini temsil ederken, bizim icraatlarımızla ilgili yorum yapması hiç de şık durmamaktadır. Kulüpler Birliği Başkanı Sayın Aziz Yıldırım'dan bizim transferlerimizle ilgili yorum yapmasını değil, sahada iki sezondur kasti tekmelerle sakatlanan oyuncularımız için çözüm bulmasını bekliyoruz.''

Benim hiç garibime gitmedi. Çünkü beklenti bu. Herkes Haldun Üstünel'in çıkıp sert açıklamalar yapmasını bekliyor. Hiçkimse "Biz yönetim olarak ihtiyacımız olan transferler yaptığımıza inanıyoruz ve bu transferlerin başarılı olmasını istiyoruz. Sayın Aziz Yıldırım'ın böyle bir açıklama yapması doğal. Bu, O'nun görüşü olabilir. Bu konuda daha fazla konuşmak istemiyorum." diye bir açıklama beklemiyor kendisinden. Hatta bana göre açıklama yapması bile anormal ama bu bile daha az acıklı.


"Marka değeri"nden bahsedenler genelde oynanan futbol üzerinden güzellemeler yapıyor. Bana göre ülkemizdeki futbol kültürünün değişmesi lazım. Taraftarını arkasına almış ağzında köpük biriken yöneticileri ben istemiyorum artık. En ufak bir eleştiride karşı cevap olarak daha sert bir üslupla açıklama yapan yöneticiler lütfen arınsın futbolumuzdan. Eleştirilere saygı duyan, üslubunu iyi ayarlayabilen, diğer kulüpleri düşman değil dost olarak gören yöneticilerimiz olursa marka değeri işte o zaman bir nebze olsun yükselir.

0 yorum:

Yorum Gönder

Ne Aramıştınız

''Hayata dair ne öğrendiysem futboldan öğrendim. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.''
Albert Camus.

Popüler Yazılar

Blog Arşİvİ

Zİyaretçİler

Futbol Blog. Blogger tarafından desteklenmektedir.