Futbol ; Faİr Play, Cesaret, Mücadele ve Zafer...

6 Kasım 2010 Cumartesi

Unutulmaz En İyi 10 İkinci Devre Performansı

Top yuvarlaktır, futbol 90 dakikadır ve lig iki devredir. Şampiyonluk kasımda değil, mayısta kazanılır; ligde kalmak isteyen takım ilkbaharda puan toplamalıdır. Kimileri bunu çok iyi bildiklerini tarihe geçen ikinci devre performanslarıyla ortaya koydular.


10: Kayseri Erciyesspor / 2006-2007

İlk devre: 2G, 5B, 10M, 11. puan, 18. sırada
Sezon sonu: 9G, 10B, 15M, 37 puan, 17. sırada

Ligin dibindeydiler ve buradan kurtulabilmek için pek de ümitleri yoktu; küme düşme çizgisinden yedi puan uzaktaydılar. Bu işlerin sabıkalısı Werner Lorant'tan boşalan koltuğa ilk kez teknik direktörlük deneyimini yaşayacak olan Bülent Korkmaz getirildi ve işler bir anda değişti. Galatasaray'ın efsanevi kaptanı kendi karakterini takımına aşıladı ve yenilmeyi kabullenemeyen bir Kayseri Erciyesspor ortaya çıktı. Orkun Uşak'ın kalede, Ali Turan ve Ergun'la arkadaşlarının sahada gösterdiği performans belki onları ligde tutmaya yetmedi ama taraftlı tarafsız herkesin takdirini topladılar. Tek bir galibiyet eksiğiyle Süper Lig'e veda ettiler, buna rağmen Türkiye Kupası'nda Beşiktaş'la final oynamayı başardılar; doğrusu bu ya, kupayı da hak ettiler.


9: Galatasaray / 1997-1998
İlk devre: 19G, 3B, 4M, 35. puan, 3. sırada
Sezon sonu: 23G, 6B, 5M, 75 puan, Şampiyon

Bir önceki sezonun şampiyonu Fatih Terim'in Galatasaray'ı sezonun ilk yarısının üçüncü sırada kapatmıştı; lider Fenerbahçe'den altı, ikinci Trabzonspor'dan üç puan gerideydiler. İkinci 17 maçta Ankaragücü'nü zor da olsa 2-1 yenerek başladılar. Fenerbahçe kalesinin Antep'te düşmesiyle bir anda umutlandılar. "Koşmayana, savaşmayana bu ligde puan yok. Biz Galatasaray olarak, bu 16 maçta en az puan kaybeden takım olmayı hedefledik." diyordu Fatih Terim maçtan sonra. Bunu başarmak için Fenerbahçe ve Trabzonspor'la kapıştılar ve 24. haftada liderliği aldılar. Bundan sonrası daha da zoruydu; birkaç kez düştüler ve liderliği kaptırdılar ama her seferinde yerden kalkmayı başardılar. En sonunda da kazandılar.



8: Denizlispor / 2005-2006
İlk devre: 3G, 4B, 10M, 13 puan, 18. sırada
Sezon sonu: 9G, 10B, 15M, 37 puan, 15. sırada

Sezon ummadıkları kadar kötü gidiyordu. Ekim ayında ismi Gaziantepspor ile özdeşmiş Nurullah Sağlam'a kurtarıcı olarak sarılmışlar ama ilk devreyi sonuncu tamamlamaktan kurtulamamışlardı. İkinci yarıya iyi başladılar, Ankaraspor'u deplasmanda yendiler, Konyaspor'a beş gol attılar. Sonra duruldular, yenildiler, fark yediler, uzun süre galibiyete hasret kaldılar. Son haftaya girilirken Azrail enselerindeydi. Son maçta şampiyonluğu kazanması için mutlak kazanması gereken Fenerbahçe'yi, konuk ettiler. Yusuf, Krotochvil, Selahattin ve arkadaşları hayatlarının en uzun 90 dakikasını oynadılar. Yusuf Şimşek'in pası ve Mustafa Keçeli'nin golüyle kümede kaldılar. Onlar sevinç, rakipleri gözyaşı dökerlerken sezona damga vurmuş oldular.


7: Beşiktaş / 1981-1982
İlk devre: 5G, 9B, 2M, 19 puan, 5. sırada
Sezon sonu: 14G, 16B, 2M, 44 puan, Şampiyon

Tam 15 yıllık şampiyonluk hasretinin sezon sonunda biteceğinin ilk işareti ikinci devrenin ilk haftasında geldi. Lider Fenerbahçe, Boluspor'a yenildi, ilk dördün diğer iki takımı Galatasaray ile Adana Demirspor, İstanbul'da berabere kaldı. Şans Kara Kartalların yüzüne gülmüştü. Önce 19. hafta sonunda Galatasaray'ı Ali Kemal ve Necdet'in golleriyle yenip lider oldular; Fenerbahçe, Adana'da berabere kalmıştı. Daha sonrasında koltuklarını kaybettiler belki ama geri almaları da çok zor olmadı. İkinci devre uyanan bir başka dev Trabzonspor, Fenerbahçe'yi yenmiş ve 21. haftada Zonguldakspor'la berabere kalan Beşiktaş'a liderliği sunmuştu. Maç sonrası teknik direktör Miliç "Kaybedilen değil, kazanılan puanlar önemli" diye açıklama yapmış ve haklı çıkmıştı. Liderlik üç takım arasında sürekli el değiştirecek ve sezon sonunda Beşiktaş, Trabzonspor'un sadece bir puan önünde şampiyon olacaktı.

6: Altay / 1997-1998
İlk devre: 4G, 4B, 9M, 16 puan, 16. sırada
Sezon sonu: 12G, 11B, 11M, 47 puan, 7. sırada

İlk devre bittiğinde tablo İzmirliler için hiç parlak değildi. Düşecek takımlardan biri gibi görünüyorlardı ama ligin sonundaki puan tablosuna bakanlar Altay'ın gayet rahat bir sezon geçirdiğini sanırdı. İkinci devreye Baliçli Bursa'yı yenerek başladılar, hızlarını alamayıp önce Kocaeli'ni, ardından da şampiyonluk yarışına tutunmaya çalışan Beşiktaş'ı İstanbul'da deplasmanda yendiler. Açılmışlardı bir kere, Gençlerbirliği'ni, Samsunspor'u yendiler, Trabzonspor deplasmanında berabere kaldılar. Bir gün kaleci Şanver devleşti, başka bir gün gencecik, henüz 18 yaşındaki Necati Ateş galibiyet golünü attı... Sezon sonunda yedincilik keyfini sürüyorlardı...


5: Trabzonspor / 1983-1984
İlk devre: 8G, 8B, 1M, 24 puan, 3. sıra
Sezon sonu: 18 G, 14 B, 2 M, 50 puan, şampiyon

"Brezilya'nın dünya şampiyonluğu sonrasındaki Rio şehri gibi coşkun bir Trabzon, gece ve gündüz durmadan bayram ediyor" diye yazmıştı gazetesinde Eşfak Aykaç. Bu satırlar Trabzonspor'un onuncu yılındaki altıncı ve ne yazık ki şimdilik son şampiyonluğunun ardından kaleme alınmıştı. Doğrusu bu ya, belki de en zorlu süreçlerden biriydi vu şampiyonluğa giden yol. İlk devre bittiğinde bordo mavililer Fenerbahçe ve Galatasaray'ın ardında üçüncü sırada bulunuyordu. Son 17 maçtaysa güçlerini ortaya koydular ve sadece beş gol yiyerek rahatlıkla şampiyon oldular. Hem Fenerbahçe'ye, hem de Galatasaray'a sahayı dar ettiler, iki İstanbullu'yu yenerek kupayı kaldıdılar. Kalede Şenol Güneş vardı âdet olduğu üzere, sahayıysa Turgay'dan Kemal'e, İskender'den Dobi Hasan'a dek uzanan Karadenizli çocuklar paylaşmışlardı. Trabzon ahalisi şimdilerde o güzel günlerin bir benzerini görmek için sabırsızlıkla bekliyor.



4: Malatyaspor / 2001-2002
İlk devre: 4G, 0B, 13M, 12 puan, 18. sırada
Sezon sonu: 11G, 7B, 16M, 40 puan, 13. sırada

İlk yedi haftada iki hocayı göndermişler, sıfır puan alabilmişler ve yalnızca bir tanecik gol atabilmişlerdi. Yücel İldiz ve Erdoğan Arıca'nın bayrağı devrettikleri Ziya Doğan, ilk yarının devamında dört galibiyet almayı başardı ama asıl büyük atılım son 17 maça geldi. Fazlı Ulusoy, Evren Turhan, Şakiri, Mert Korkmaz, Mapeza, Tolga Seyhan ve arkadaşları yalnızca üç kez sahadan mağlup ayrıldılar, 28 puan daha kazandılar. Ziya Doğan, demoralize olmuş bir takımı ayaklandırmış, Trabzonspor'u bile sıralamada altına almıştı. Öylesine bir hava yakalamışlardı ki bir sonraki sezon tam gaz devam edecekler, Fenerbahçe ve Trabzonspor'u geçip soluğu UEFA Kupası'nda alacaklardı.

3: Ankaragücü / 1982-1983
İlk devre: 3G, 7B, 7M, 13 puan, 16. sıra
Sezon sonu: 8G, 18B, 8M, 27 puan, 6. sıra

Kötü gidişata henüz cumhurbaşkanlığı konumuna yükselmemiş ama demir yumruğuyla ülkeyi yöneten Kenan Evren bile kayıtsız kalamamış ve başkent temsilcisinin bu şekilde oynamasının ve küme düşmesinin kabul edilemez olduğunu buyurmuştu. Artık nasıl bir moral motivasyonsa Evren'in sitemi, Ankaragücü futbolcularını fazlasıyla kamçıladı. Emir büyük ve korkulan yerden gelince tüm güçlerini topladılar ve hırs topladılar, sezonu şampiyon olarak tamamlayacak olan Fenerbahçe'yi Kadıköy'de yenmekten geri kalmadılar. Bu galibiyet onları Kenan Evren'in hışmından koruyabileceği gibi lideri de değiştiriyordu. Yine de "Hak geçmesin" diyerek bu sefer de gittiler Ali Sami Yen'de lider Galatasaray'la berabere kaldılar ve koltuğu Fenerbahçe'ye armağan ettiler. Zor yenildiler, beraberlikler takımı oldular. İkinci devre şampiyondan sadece bir puan az toplamışlardı.



2: Fenerbahçe / 2003-2004
İlk devre: 10G, 5B, 2M, 35 puan, 2. sıra
Sezon sonu: 23G, 7B, 4M, 76 puan, şampiyon

Ali Aydın'ın iki sarı kart gösterip kırmızıyı unuttuğu Victoria sayesinde fazladan oynadıkları Çaykur Rizespor maçını kazanmalarına rağmen ikinci yarından çok da fazla ümitleri yoktu. Sonuçta lider Beşiktaş'la aralarındaki 11 puan fark sadece üç azalmış, sekize düşmüştü. Ne var ki Beşiktaş daha ilk maçında Samsunspor karşısında hezimete uğrayıp, komaya girince "Neden olmasın?" demeye başladılar ve lige asıldıkça asıldılar. Sürpriz ara transfer, o zamanların Marcio ön adlı Brezilyalısı Nobre tam 11 gol attı, Pierre ve Hooijdonk takımın yıldızı, kaptanı, antrenorü, menajeri hatta başkanı gibi davrandı. Skorer stoper Luciano'nun savunmada, Mehmet Aurelio'nun ortasahada, Tuncay Şanlı ve Serhat Akın'ın forvette ortaya koyduğu performansla her maça favori olarak çıkmaya başladılar. Galatasaray'ı ve Trabzonspor'u Kadıköy'de, Beşiktaş'ı İnönü'de yendiler, ligin bitimine iki hafta kala şampiyonluklarını ilan ettiler. Ligin ikinci devresinde gelen bu şampiyonluk, tarihin en istikrarlı Fenerbahçesi'nin yaratılmasının da ilk adımı oldu. Bu çıkış Christoph Daum ve Fenerbahçe'ye bir sonraki sezonda da şampiyonluk getirecekti.



1: Beşiktaş / 2008-2009
İlk devre: 8G, 4B, 4M, 28 puan, 6. sıra
Sezon soonu: 21G, 8B, 5M, 71 puan, şampiyon

Bir önceki sezon son haftalara kadar kovalanan şampiyonluk ve dört yıl sonra gelen liderlikten sonra Beşiktaş yenilgisiz birşekilde, Trabzonspor'un ardında ikinci sıradayken teknik direktör Ertuğrul Sağlam istifa ettirildi. UEFA Kupası'nda Metalist Kharkiv'e farklı kaybedilmiş, genç hoca "Hayat devam ediyor" diyerek lig mücadelesine devam edeceklerini söylemek istemişti. Daha önceki çalıştırıcıları sezon bitmeden göndermekle hata yaptığını kabul eden başkan, yönetimin bazı ağır toplarına direnemedi ve Sağlam'ı istifaya zorladı. "Asla sezon devam ederken bir takımı devralmam" diyen Mustafa Denizli, çocukluk aşkı Beşiktaş için sözünden döndü ve bu zor dönemde siyah beyazlıların başına geçti. Kör topal ilk yarı bitirildiğinde birçoklarına göre Beşiktaş için sezon bitmişti. Zira Kartal liginilk yarısının sonunda liderin altı puan gerisinde, altıncı sıradaydı. Devre arasında takıma Schalke'den Fabian Ernst ile Bursaspor'dan olaylı bir şekilde ayrılan Yusuf Şimşek katıldı ve siyah beyazlılar bir anda rakiplerini yakaladı. Trabzonspor ve Sivasspor'un heyecanı, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın istikrarsızlıkları, Ankaraspor'un istifa karışıklığı bir araya geldi, Beşiktaş iki defa liderlik şansını geri tepse de İBB'nin Sivasspor'u deplasmanda yenmesiyle kendisine sunduğu fırsatı kabul etti ve şampiyonluğa ulaştı. Son yılların belki de en etkileyici ikinci devre yürüyüşü büyük bir mutluluk ve iki kupayla birlikte son buldu!

Kaynak: Four-Four-Two dergisi

0 yorum:

Yorum Gönder

Ne Aramıştınız

''Hayata dair ne öğrendiysem futboldan öğrendim. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.''
Albert Camus.

Popüler Yazılar

Zİyaretçİler

Futbol Blog. Blogger tarafından desteklenmektedir.