Futbol ; Faİr Play, Cesaret, Mücadele ve Zafer...

10 Temmuz 2011 Pazar

Şike


Artık midem bulanmaya başladı. Sonuç ne olacaksa olsun, bir an önce karara bağlansın dava. Beklemekten sıkıldım şimdiden. Ve artık tek taraflı düşünen insanlarla tartışmak bayıyor insanı. Şike olaylarıyla ilgili net konuşayım, fikirlerimi söyliyeyim.

Ortada birtakım iddialar var. Deliller var deniyor, uzun uğraşlar sonucu sıkı takiplerle büyük bir çalışma ortaya çıkarıldı deniyor. Bunların hepsini davanın sonunda göreceğiz. Emniyet, karar hükmü olmadığı bir konuda yargıyı etkileyen ve kamuoyu bilinci oluşturan bir açıklama yaptı. 19 maçta şike tespit edildi denildi. Son derece yanlış bir davranıştı. Ama geçelim bunu da.

Ben bu konular çıktığından beri hiçbir zaman "Aziz Yıldırım kesinlikle suçsuzdur, yapmaz öyle şey" demedim. Gelişmeleri takip ediyoruz hep beraber. Yargı da olayı henüz sonuca bağlamadı. E bir de Fenerbahçeli damarımız ortaya çıkınca savunma mekanizmamızı devreye sokuyoruz ister istemez. Neyi savunuyoruz peki? Aziz Yıldırım'ın tertemiz olduğunu, hiçbir şey yapmadığını mı? Hayır. Kamuoyu algısı oluşturan emniyetin saçma hareketlerini ve delil diye ortaya koyulan fotoğrafların gerçeklikten uzak oluşunu. Alper Öcal'ın twitter'ında gördüm. Sivas'ın en büyük otelinde, il jandarma komutanları, devlet erkanları, gazeteciler ve taraftarların olduğu bir ortamda elini kolunu sallaya sallaya şike yaptıklarından bahsediliyor misal. Siyah bir poşet de içinde şike parası var diye damgalanıyor. Halbuki Sivas yönetimi açıklama yaptı; o poşetin içinde protokol biletleri varmış. Ya da İzmir'de 5 tane kulüp yöneticisinin bir kafede buluşmasını fotolayıp bunu şike görüşmesi diye belge diye sunuyorlar. Bu da komik.


Ama delillerin tümünü görmedik. Belki sahiden para alışverişin yapıldığı anda resimler çekilmiştir ya da telefon görüşmelerinde "net" bir şekilde şikeyle ilgili sözler söylenmiştir. Biz bunların tamamını görmedik. Dolayısıyla Aziz Yıldırım "kesinlikle" suçsuzdur diyemiyoruz. Yalnızca hem hukuki hem de ahlaki yönden, daha suçu ispatlanmamış bir adam için söylenebilecek en normal şeylerden birini söylüyoruz: "Suçu kanıtlanana kadar Aziz Yıldırım suçsuzdur."


Sebep de sahiden tatmin edici delillerin olmaması ve yargının da bir karar vermemesi.

Şimdiden ismi geçenleri suçlu ilan edenleri de anlamıyorum, kimsiniz siz? Neye bakarak karar verdiniz? Hangi delilden, hangi fotoğraftan tatmin oldunuz? Hangi medya mensubu aklınızı çeldi? "Emenike'nin para sayarken görüntüleri var" diyip Emenike 2 gün sonra serbest kaldığında pişkin pişkin sırıtan Ekrem Açıkel mi, Mehmet Baransu mu?

Son olarak şunu söyleyip bitireyim. Eğer olur da suç kanıtlanır, yöneticiler ceza alır, şampiyonluk Ts'ye verilir ve Fenerbahçe küme düşürülürse, o zaman bu kişileri lanetleyen ilk ben olacağım. Cezaları neyse çeksinler, canım kadar sevdiğim Fenerbahçe'min gücüne inanmayıp başka işleri girişen bu herifler hapislerde çürüsünler. Fenerbahçe de küme düşsün, zorlu Gaziantep deplasmanı yerine Tavşanlı Linyit deplasmanında yine çubuklularımızı kuşanıp gururla Sarı-Lacivert diye bağırır, Fenerbahçemiz'i destekleriz.
...

Bir de ufaktan konu dışı bir mesaj yazayım: Bursaspor'lu Ozan İpek'in şampiyonluklarından sonra bir videosu yayınlandı biliyorsunuz. Ozan İpek, Fenerbahçe-Trabzonspor maçından önce Trabzonspor'un kalecisi Onur'u telefonla arayıp "Aman gol yeme de sana ne istersen alacağım" demiş. Ve bir Allah'ın kulu da demiyor ki aga bu nedir? Bu normal midir? Bu teşviğin Allah'ı değil midir? Bundan alâ teşvik mi olur? Bu görüntünün aynısı İngiltere'de yayınlansa her iki futbolcuya da verilebilecek en ağır ceza verilir zira resmen suç bu, resmen teşvik. Ama demokrat, objektif, tarafsız basınımız, yöneticilerimiz, bloggerlarımız için bu pek bir şey ifade etmiyor. Ne olacak ki canım, normal bir şey işte. Eheh.

0 yorum:

Yorum Gönder

Ne Aramıştınız

''Hayata dair ne öğrendiysem futboldan öğrendim. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.''
Albert Camus.

Popüler Yazılar

Zİyaretçİler

Futbol Blog. Blogger tarafından desteklenmektedir.