Futbol ; Faİr Play, Cesaret, Mücadele ve Zafer...

28 Ocak 2011 Cuma

O Pazubandı Kutsaldır, Nasip Olmaz Herkese!


Taraftarını zerre önemsemeyen bir kulübün neler yapabileceğinin son örneklerinden biridir bu. Taraftara yalnızca kasaya para aktaran insan grubu gözüyle bakıp onların düşüncelerine değer vermeyen bir yönetimden başkası beklenir mi? Emre gibi bir adama kaptanlık verildi, yetmedi Mehmet Topuz gibi dönekliğin kitabını 2 günde yazmış bir karaktersize daha ilk maçında, dikkat edin, ilk maçında kaptanlık verildi. Aleme nispet olsun diye. Biri Galatasaray'ın çocuğuydu, diğeri de Beşiktaş'ın elinden alındı. Sezon başlamadan ilk gol atılmıştı. Şampiyonluk yarışına psikolojik olarak 1-0 önde girilmişti. Başarı için müthiş hamlelerdi. Peki ya biz taraftarlara sorulmuş muydu bunlar yapılırken? Sarı lacivert renklere gönül vermiş, kulübün efsanelerini, kaptanlarını hala el üstünde tutan; vefaya, mücadeleye, sembollere en az goller kadar değer veren biz Fenerbahçeliler'in görüşü alınmış mıydı? Koca bir hayır! Biz neyiz ki? Biz onlar için maddiyattan öte ne ifade ediyoruz ki? Taraftar kulüp için para harcasın, hiçbir şeyi protesto etmesin, ancak faşist totaliter rejimlerde görülebilecek bir şekilde sindirilsin, sesi kesilsin, onların değer verdiği şeylerin hiçbirine önem verilmesin; her şey ama her şey başarıya giden yolda mübah sayılsın. Bizden istenilenler bu.

Bilica'ya kaptanlık pazubandını takmanın anlamı nedir Allah aşkına? Bu kifayetsiz adama, bu taraftar nezdinde kendini hiçbir zaman kabul ettirip sevdirememiş, kulüp ve takım için hiçbir şey ifade etmeyen vasat futbolcuya neden kaptanlık verilir? Semih'in kaptanlıktan vazgeçmesini kabul ediyorum, fakat verilebilecek başka bir futbolcunun olmadığı bir ortamda tekrar Semih'in koluna geçirilemez miydi o pazubandı? İstemese dahi zorla verilmeliydi. Hadi Semih olmadı; mantıklı bir şekilde en eski futbolcuya verilecekti; Bilica ile aynı sezonda gelmiş olan Özer'e neden verilmedi kaptanlık? Her şeyi geçtim, o kadronun Semih'ten sonra en eskisi Gökay'a dahi verilebilirdi yahu. Sırf Bilica'ya verilmemek için Alex ilk 11'e koyulmalıydı. Ancak tez elden gönderilmek istenen Bilica'ya verilmemeliydi.

Şu takımda forma giyebilmek için her şeyinden vazgeçecek milyonlarca insan var. Onların temsil eden futbolcu asla Bilica değil. Liderlik yapabilecek özellikleri muammada olan ve bu sezonun başından itibaren 18'e girmekte bile zorlanan bir adama sırf yaşından dolayı bu kaptanlık veriliyor. Ne kadar acı bir şey değil mi? Bilica benim kaptanım değil! O, taraftarına kulak vermeyen kodaman yöneticilerin kaptanı! Ve elbette Aykut Kocaman'ın!

0 yorum:

Yorum Gönder

Ne Aramıştınız

''Hayata dair ne öğrendiysem futboldan öğrendim. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.''
Albert Camus.

Popüler Yazılar

Zİyaretçİler

Futbol Blog. Blogger tarafından desteklenmektedir.