Futbol ; Faİr Play, Cesaret, Mücadele ve Zafer...

24 Şubat 2014 Pazartesi

Galatasaray Neden Geçen Sene Kadar Başarılı Olamadı

Bu yazımda Galatasaray’ın geçen seneki kimliğinden neden uzaklaştığına ışık tutmaya çalışacağım. Aklıma gelen her şeyi mantıklı bir çerçevede sizlere sunmak için elimden geleni yapıp gerçeklerden sapmamaya özen göstermek ilk prensibim olacak. Umarım herkes için faydalı bir yazıya imza atabilirim.
Her neyse, ilk sebep takım iskeletinin Fatih Terim döneminden kalma olması. Fatih hoca mümkün mertebe takımı sahaya hücum presle sürerdi. Bu, rakibin nefes almasını engeller, Galatasaray savunmasına pek bir iş düşmezdi. Ancak Galatasaray yüklendiğinde bir kontra atak savunmayı zorlardı fakat bu da pek bir problem yaratmazdı bu oyun şablonunda. Galatasaray, takım halinde aktif hücum ve aktif defans yaptığı için başarının kapısını aralamıştı. Hücum pres günümüzde özellikle Avrupa’nın büyük takımlarının uyguladığı önemli bir silahtı ve Fatih Terim’in Galatasaray’ı bunu çok mükemmel bir şekilde başarıyordu. Ki kadro da hemen hemen geçen seneki takım ile aynı olduğu için bu sene de aynı mantaliteyle oynatılması mantıklı olurdu. Fakat, teknik direktör değişimiyle bu felsefe değişti ve Galatasaray Mancini ile birlikte hücum presten vazgeçmiş bir yapıya büründü. Artık sahada her şeyi tamamen kontrollü bir şekilde yapmaya çalışan, hücum yaparken fazla risk almayan bir Galatasaray vardı. Bunun Galatasaray’a uyup uymayacağı açıkçası sorgulanır bir şey konumundaydı. Çünkü Galatasaray hiçbir zaman savunma yaparak bir yerlere gelmemiştir. 1996 yılından beri hangi teknik direktör hücum yapmayı geri plana attıysa sistemi Galatasaray’da başarısız olmuştur. Ki Mancini de ilk senesinde bu batağa saplanmış gibi duruyor. Önümüzdeki sezon neler yapabileceğini görmek lazım.
Galatasaray’ın deplasmanlarda çok silik bir yapı göstermesi de bu seneki başarısızlığın temel noktalarından bir tanesi. Galatasaray, içerde gerçek bir aslan gibi top oynarken deplasmana çıktığında adeta bir kediye dönüyor. Kazandığı deplasman sayısı bir elin parmaklarını bulmuyor sarı-kırmızılı ekibin. Ki böyle bir istatistikle şampiyon olmayı düşlemek hayalperestliğin ötesine geçemez. Galatasaray taraftarı hadi bu deplasman dedikçe hayal kırıklığına uğradı. Bu sebepledir ki zirve yarışından Galatasaray bu kadar uzaklaşmış bir durumda. Deplasmanda beraberliğin bile kötü sayıldığı bir futbol kulübünde siz deplasmandan galibiyet çıkarmaya hasret iseniz bu sizi elbette şampiyonluk yolundan çıkaracaktır. Mancini’nin önce savunma diyen felsefesi Galatasaray’ı deplasmanlarda hücum futbolu oynamaktan alıkoymaktadır. Fatih Terim döneminde iç saha-deplasman farkı bu kadar yoktu. Nedeni ise takımın deplasmanda koyduğu duruşun kendi sahasından pek bir farkının olmaması idi. İç sahada taraftarıyla bütünleşen takım kontrolü elinden bırakmazken deplasmanda taraftar desteğinden yoksun olunca adeta kimliğini kaybeder hale gelmiş durumda. Bu durum seneye de devam ederse Galatasaray bir sene daha şampiyonluktan uzak kalmış olacak. Bu durumu değiştirmenin yolu ya teknik direktör değişikliğine gitmektir, ki Galatasaray’ın önceden beri gelen felsefesini sahaya koydurabilecek birinin gelmesi bu noktada faydalı olur, ya da Mancini’nin sene sonunda her istediğini yaptırabileceği bir kadro kurmasıdır. Aynı kadroyla devam edilmesi halinde başarının gelmeyeceği açıktır ki istenilen savunma düzeyine de ulaşamayan bir takım görüntüsündedir Galatasaray. Beklemek ve gelecek seneyi görmek bence en mantıklı tutum olur. Bir hocayı yarım sezon verip başarısızlığından sonra onla yolları ayırmak bence o hocaya haksızlık olur ki bahsi geçen hoca da bütün dünyanın tanıdığı Mancini’dir. Ayrıca Mancini’nin istatistiklerine bakıldığında ilk senesinde genel olarak başarısız olduğu göze çarpar. Sonraki senelerinde ise takımı müthiş bir savunma düzeyine ulaşır, ve bu savunma anlayışıyla beraber hücum gücü de artar ve şampiyonluğa ulaşır.
Sonuç itibariyle, Galatasaray büyük bir felsefe değişikliğini sancılarını çekmektedir. Bu sancılar sona erdiğinde Galatasaray büyük ihtimalle tekrar iddialı bir takım haline gelecektir.

0 yorum:

Yorum Gönder

Ne Aramıştınız

''Hayata dair ne öğrendiysem futboldan öğrendim. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.''
Albert Camus.

Popüler Yazılar

Zİyaretçİler

Futbol Blog. Blogger tarafından desteklenmektedir.