Güney Afrika'daki Dünya Futbol Şampiyonası'nda yarı finallere gelmişken uzatmaların sonunda eşitliği bozmak için atılan penaltıların bir futbolcu için ne kadar zor olduğunu bilmekte yarar var.
Norveç'teki araştırmacılar tarafından sunulan aşağıdaki istatistiği ele alalım. Skor berabereyse ve penaltının atılması galibiyet getirecekse, penaltıyı çeken futbolcunun gol atma oranı yüzde 92. Ancak takım penaltılarda bir gol gerideyse ve çekilen penaltı atılması beraberliği ve kaçırılması yenilgi getirecekse gol oranı yüzde 60'a düşüyor.
Penaltıları detaylı bir şekilde araştıran Oslo'daki Norveç Spor Bilimleri Okulu'ndan Profesör Geir Jordet, "Bu bizim tüm çalışmalarımızın en önemli sonucu" diyor. Jordet'ın bulgularından biri de atılan her penaltıda gol şansı biraz daha azalıyor. İlk penaltıyı çekenin gol atma oranı yüzde 86,6'yken, ikinci penaltıda oran yüzde 81,7'ye, üçüncüde ise yüzde 79,3'e düşüyor. "Bu oranlar da psikolojinin gücünü çok açık bir şekilde gösteriyor" diyor.
Son yedi Dünya Kupası'nda finale kalan 14 takımdan 10'u, finale çıkana kadar en az bir defa penaltı atışlarıyla bir sonraki tura çıktı. Jordet'nin dediği gibi "Bu Dünya Kupası'na penaltılara hazırlanmadan gitmek istemezdim."
Penaltı atışları teoride profesyonel bir futbolcu için çok basit bir iş. Futbolcu 11 metre uzaklıktaki kaleciye kendi seçtiği bir anda bir şut atıyor. Ancak penaltı vuruşları kafa karıştırıcı büyük bir engele dönüşmüş durumda. Peki, futbolcular niye bu kadar sıklıkta başarısız oluyorlar? Araştırmalar gayet sıradan bir mantık zinciri gösteriyor. Baskı heyecan yaratıyor ve heyecan da performansı etkiliyor.
Penaltı vuruşlarını inceleyen bilim insanları, bir futbolcunun penaltı noktasına geldiği zaman neden bir anda yıkıma uğradığını anlamaya çalışıyor. Son çalışmalarda görsel dikkat ve konsantrasyon ön plana çıkıyor.
Görsel dikkat, etrafta çok fazla uyarıcı varken atışı belirli bir noktaya isabet ettirme yeteneği olarak tanımlanıyor. Dikkati dağıtan türlü etkilere rağmen belli bir hedefe odaklanılması gereken basketbol, dart ya da golf gibi sporlar yoğun bir şekilde araştırılıyor. Bu anlamda yapılan araştırmaların sonucu gayet basit. Eğer topun belli bir yere gitmesini istiyorsan, gözlerini sadece o noktaya odakla.
Human Movement Science (İnsan Hareketi Bilimi) dergisinde bu yıl yayınlanan bir makalede, Amsterdam'dan araştırmacılar futbolda bu kavramı başa takılan ve gözün baktığı yönü takip eden kızıl ötesi tarama cihazından aldıkları verilerle gösterdiler. Araştırmaya göre, kalecinin dikkatini dağıttığı oyuncular hedefe odaklanmakta daha az zaman harcıyorlar ve o yüzden daha fazla penaltı kaçırıyorlar.
Sonuç olarak kalecinin varlığını yok saymak Dünya Kupası'nda penaltı atan bir oyuncuya büyük başarı getirebilir.
Jordet ve meslektaşları son 6 yıldır, 1978'den beri düzenlenen futbolun en büyük 3 şampiyonası Dünya Kupası, Avrupa Kupası ve Amerika Kupası'nda gerçekleşen her penaltı atışının videosunu inceliyorlar. Ekip 400'den daha fazla penaltı vuruşunu inceleme altına aldı ve her bir şutta 120'den daha fazla değişken saptadı. Değişkenler futbolcunun beden dilinden vuruş öncesi rutinlerindeki zaman aralıklarına kadar sıralandı.
Jordet'nin vardığı sonuçlardan biri vuruş öncesine değil sonrasına odaklanıyor. Penaltıyı gole çeviren bir futbolcunun sevinme düzeyi diğer futbolcuları etkiliyor. Golden sonra sevinen futbolcu kendi takım arkadaşlarının gol atma şansını arttırırken diğer takım oyuncularının gol atma oranını azaltıyor.
* Sabah gazetesi The New York Times ekinden alınmıştır.
0 yorum:
Yorum Gönder