Futbol ; Faİr Play, Cesaret, Mücadele ve Zafer...

20 Eylül 2011 Salı

Beşiktaş'ın Takım Oyunu ve Cenk


Beşiktaş'ın kadrosu ligin en iyilerinden. Her mevkiide birçok alternatif futbolcular var. Sürekli konuşulan "yıldız futbolcuların olacak ama seni başarıya 'savaşçı futbolcular' götürür" klişesini sağlayan bir kadro bu. Egemen, Ernst, Necip, Fernandes'in savaşçılığı; Quaresma, Simao, Guti gibi kaliteli isimlerle harmanlanır, ortaya güzel bir takım çıkar diye düşünüyorsunuz haliyle. Fakat bu beklentiler yerine ulaşmıyor. Beşiktaş takım olmaktan uzak, hücuma az adamla da çok adamla da çıksa organize olamayan, yıldız futbolculara pasların atılıp onların bireysel yeteneklerine bakılan, toplama bir takım görüntüsünde. Geçen haftaki Eskişehir deplasmanında da dünkü zayıf rakipleri Ankaragücü karşısında da benzer bir görüntüdeydiler.

Carvalhal 4-3-3 dizilişini takıma aşılamaya çalışıyor. Sakatlıklar, formsuzluklar kadro seçimini etkiliyor olabilir ama dün akşam orta sahada kullandığı Aurelio - Necip ve Fernandes üçlüsü takımı uzun vadede ve hedef, zor maçlarda sırtlayacak bir üçlü değil. Düşük kalitedeki Ankaragücü karşısında bile orta sahayı kontrol altına almakta zorlandıklarını ve takımı hücuma yeterince organize bir şekilde taşıyamadıklarını gördük. Maçın başında seyircisinin de desteğini arkasına alan Beşiktaş Aurelio ve Fernandes'in toplu, Necip'in topsuz oyunuyla rakibi biraz kontrol altına almış gibi gözükse de bu hücumda bir kalite farkını ortaya çıkarmadı. Takım yine Simao ve Quaresma'nın çalımlarına baktı.


Ankaragücü önde çok adamla basmaya çalışıyor ama beceri eksikliği ve alanı kontrol etmedeki sorunları Beşiktaş'ı durdurmaya yetmiyordu. Ne rakipten top kapabildiler ne de doğru düzgün hücum edebildiler. Bu kötü Ankaragücü karşısında bile Beşiktaş beklentileri karşılayamadı.


Sidnei'in iki duran topu ve oyunun koptuğu anlarda gelen Mustafa Pektemek'in golü 3 puanı getirdi ama Beşiktaş bu oyununu düzeltmezse şampiyonluk çok zor.


Ve son olarak da Cenk... Bir kaleci hata yapabilir, bu son derece normaldir. Petr Cech de yapıyor, Van der Saar da yapıyordu, Türkiye'nin en iyi kalecisi Volkan her sezon en az 2-3 kez bireysel hatasından dolayı gol yiyor, Belediye karşısında Galatasaray'ın yediği ilk gol net bir şekilde Muslera'nın hatası... Yöneticilerin, teknik adamların, futbolcuların, hakemlerin hatalar yaptığı bir oyunda kaleciden kusursuz olması beklenemez haliyle. Fakat bireysel, anlık hatalar vardır; bir de normalin dışında yapılan hatalar vardır. Misal Petr Cech Türkiye - Çek Cumhuriyeti maçında hata yapmıştı ama yapması gereken normal hareketi yapmış, kalesinden açılmış ama topu elinden kaçırmıştı, bu bir insani hataydı. Aynı şeyi Cenk'in dün yaptığı hata için söylemek pek mümkün değil. Cenk anormal bir hareket yaptı. İki stoperin arasına sıkışmış bir forvet, kaleye çok da fazla yakın olmayan bir yerde topa sahip olmuş. Bir kalecinin yapması gereken şey, stoperlerin o topu kurtarmasını beklemektir. Kurtaramazlarsa ve forvet hakikaten tehlikeli bir şekilde kaleye doğru yaklaşmışsa o zaman açılırsın, rakibin açısını kapatırsın. Ama Cenk dün tamamen bireysel, anlamsız bir hareket yaparak kaleye hem uzakta hem de iki stoperin arasında kalan bir forvetin ayağından topu almak için kalesinden bir hayli uzaklaştı. Ceza sahasının dışında topa eliyle dokunamadığı ve defansif refleksleri zayıf olduğu için boşa zıpladı, rakipten çalım yedi ve kalesinde golü gördü. Beşiktaş dün gece kazanamasaydı, Cenk muhtemelen ateş kazanına atılabilirdi. Umarım bu hatasından ders alır, zira her büyük kalecinin kariyerinde yemiş olduğu saçma bir gol vardır...

0 yorum:

Yorum Gönder

Ne Aramıştınız

''Hayata dair ne öğrendiysem futboldan öğrendim. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.''
Albert Camus.

Popüler Yazılar

Zİyaretçİler

Futbol Blog. Blogger tarafından desteklenmektedir.