Yabancı kontenjanı… Bütün ülkenin bağıra çağıra karşı
çıktığı, nerdeyse bütün spor adamlarına göre mantığının bir mantıksızlıktan
ibaret olduğu bir kavram. Futbolumuzda yabancı kontenjanının yeri nedir? Bu
yazım bunu açıklamak üzere olacak. Umarım okumayı bitirdiğinizde bu kotanın
mantıksızlığını siz de anlamış olursunuz.
Evet, sözde bu kural, Türk oyuncuları korumak, onların ligde
tutunabilmesini sağlamak, yabancı futbolcular arasında yer edinmelerini
kolaylaştırmak için var. Buna ne kadar katılırsınız bilmiyorum ama ben
neresinden tutsam bu kural elimde kalıyor. Sebeplerine gelirsek;
1.
Türk futbolcular bu kurala güvenerek yeterli
eforu sarf etmiyor, kapasitelerinin çok altında bir futbol oynayarak el yakan
fiyatlara diğer kulüplere gidiyorlar. Bu kural kaldırılırsa emin olun Türk
futbolcular daha çok efor sarf edecektir. Çünkü artık onları koruyan bir kural
olmayacak ve gereken performansı sergilemezlerse büyük ihtimalle takımlarında
yer bulamayacaklardır. Sonuç itibariyle ekmeklerini futboldan çıkardıkları için
de daha çok çalışmak onlar için farz niteliğine bürünecektir. Ve bu birçok
açıdan Türkiye’ye katkılar sağlayacaktır;
a.
Ligin kalitesi bu sayede acayip derecede
artacaktır. Oyuncular arasındaki rekabet adeta tavan yapacak, yerlinin yerini
yabancı, yabancının yerini yerli doldurabilecektir. Şu anki standart koşullarda
bunlar pek de mümkün gözükmemektedir. Kemik yabancılar ve kemik yerlilerin
etrafında kurulan takımlar pek de azımsanmayacak sayıdadır. Yedekler ile as
oyuncular arasında uçurum oluşturacak kadar farklar bulunmaktadır.
b.
Rekabet, yalnızca lige değil, milli takıma da
yansıyacaktır ki bu 2008’den beri özlenen başarıları geri getirecektir. İyi bir
takım ancak rekabete gebe bir ortamdan çıkar ki gurbetçi oyuncular hariç
genelde milli takım hocaları takıma ligde “kötünün iyisi” olarak görülen
oyuncuları almak durumunda kalmaktadırlar.
c.
Yabancı kotası nedeniyle el yakan ücretlere
takım değiştiren yerli oyuncular görmek pek de mümkün olmayacak, bu belki de
futboldan tüccar beyinli yöneticilerin el çekmesini sağlayacaktır. Bu durumun
da futbola katacaklarını anlatmaya çalışsak bir hikaye kitabı kadar yer kaplar.
2.
Ülkemize getirilen yabancı oyunculara servetler
ödenmek zorunda kalınıyor. Çünkü kendini geliştirmek zorunda olmayan yerli
oyuncular onların yerini doldurmakta çok aciz kalıyorlar. Ki bunu yapabilenler
de günümüz şartlarında 5 Milyon Euro’nun altında takım değiştirmiyorlar. Çalışmak
zorunda kalacak oyuncular artık yabancı oyunculardan formayı kapabilecek hale
gelebilir belki de bu kural kalkarsa.
3.
Avrupa kupalarında mücadele eden takımlarımız
adeta dünya karması gibi duran yabancı takımlar karşısında aciz kalmaktadırlar
ki bunun sebebi ligde oynayamadıkları için Avrupa Kupalarında istenilen verime
çıkamayan yabancı oyunculardır, ayrıca da takımın ihtiyacı olan yabancı
oyuncuların yerel lig bazında kontenjan sınırı nedeniyle oynatılamamasıdır.
Ayrıca, madem Türk oyuncuları bu
kural ile korunuyor, neden Türk milli takımına bu “korunma” yansımıyor? Netice
itibariyle karşımızda son 3 turnuvaya katılma vizesi alamayan bir Milli takım
bulunmakta. Bu “korunan” oyuncular neden milli takımlarını yukarı taşımaktan
acizler? Ve madem yabancı oyuncu sınırlamasından yana tavır koyuluyor, neden
iyi performans sergileyen ve kendi milli takımlarına seçilemeyen yabancı
oyuncular devşirilip milli takıma sokulmaya çalışılıyor? Bu duruma “Bu ne
perhiz, bu ne lahana turşusu?” dersek hiç de haksız olmayız sanırım.
“Korunan” yerli oyuncular mesele milli
takım olunca neden korunmuyor? Ve de, neden diğer Avrupa ülkelerinde böyle bir
sınıra ihtiyaç duyulmadan milli takım başarısına ulaşılabiliyor? Eğer başarının
anahtarı yabancı sınırını korumak ise neden bunu işlevde tutan yegane ülke
biziz? Sadece bizim mi kafamız çalışıyor? Bu mudur yani?
Açıkçası böyle şeyler mevzu bahis
iken yabancı kontenjanı sınırlamasını savunmak abesle iştigale girer. Bizden
söylemesi…
0 yorum:
Yorum Gönder