Beşiktaş neden bu sene başarılı olamadı… Bu yazımı tamamen
bu konu hakkında yazacağım ve enine boyuna değinilmedik bir nokta bırakmamaya
çalışacağım. Hatam olursa affola. Hakem hatalarından bahsetmenin doğru
olmayacağını düşündüğüm için böyle bir seçenk hakkında bir görüş
bildirmeyeceğim.
Öncelikle teknik kadroya denecek bir laf olmadığını
düşünüyorum. Slaven Bilic dünya standartlarına göre gayet başarılı bir teknik
direktör olmuştur bugüne kadar. Herhangi büyük bir kulübün yöneticisi olsaydım
onu takımımın başında görmek isterdim açıkçası. Ki, Beşiktaş’a kötü bir futbol
oynattığından dem vurmak ona çok büyük bir haksızlık olur. Elinde bir ya da iki
gömlek daha iyi bir takım bulunsaydı bu sene şampiyonluğu göğüslemekte hiçbir
zorluk çekmezlerdi benim düşünceme göre. Ayrıca sportif direktör olan Önder
Özen de Türkiye’nin sayılı profesyonellerinden biridir. Kendisi bir
Fenerbahçeli olmasına rağmen Beşiktaş takımına elinden geleni vermeye çalışmış
ve çalışmaya devam ediyor da. Açıkçası direk Önder Özen’i de teknik direktör
olarak getirebilirdi Beşiktaş. Veya herhangi bir kulüp Önder Özen’i teknik
direktör olarak başına getirebilir. Eminim gideceği her kulüpte bir şanssızlığa
uğramazsa başarılı olacaktır. Pozitif futbol felsefesini benimsediğini
katıldığı herhangi bir programda veya verdiği bir demeçteki her cümleden
anlayabilirsiniz. Umarım Türk futboluna kendileri daha da katkı verebilirler.
Futbolcu kadrosuna gelirsek bir takım eksikliklerden
bahsetmek yerinde olur sanırım. İlk 11 hakkında konuşmak gerekirse kaleci Tolga
mükemmel bir kaleci, bir teknik direktör olsam onu takımda istememem için
herhangi bir sebep olmazdı. Profesyonelliği ve yetenekleri yanında çok iyi bir
insan olması da mükemmel bir artı olarak göze çarpıyor. Stoperler Türkiye
şartlarında ideal olarak duruyor. Sağ bek Serdar Kurtuluş adeta pimi çekilmiş
bir bomba gibi. Nerde ne yapacağı belli değil oyuncunun. Bu yüzden Beşiktaş’ın
sağ tarafının yeterli kuvvette olduğuna inanmıyorum. Önündeki Gökhan’ın da
ofansa daha yatkın olduğunu düşünürsek Beşiktaş savunmasının sağ taraftan adeta
gedikli olmasının pek şaşırılacak bir yönün olduğunu düşünmüyorum. Ramon Motta
ise genel olarak herkesten geçer not almışa benziyor. Bu yüzden onu artı olarak
yazmak gerektiğini düşünüyorum. Orta sahaya geldiğimizde ise Atiba’nın
Türkiye’deki verimli yabancı orta sahalardan biri olarak lanse edilmesine
kimsenin ses çıkaracağını zannetmiyorum. Atiba adeta bir dinamo gibi sürekli
savunma ve hücumda etkili performanslar veren bir isim. Yanında Fernandes
oynadığında daha savunma yönlü oynuyor. Ona geçer not vermezsem sanırım ülkeden
kovulurum. Fernandes ise bir dönemden sonra artık düşüşe geçmiş durumda ve şu
an formsuzluğu göze çarpıyor. Öndeki Olcay-Oğuzhan-Gökhan üçlüsüne gelirsek bu
üçlünün yegane problemi çok genç olmaları. İleride bu üçlü Beşiktaş’da devam
ederse takımı çok ileri taşıyacaktır. Fakat sonuç itibariyle pozisyon bilgisi
enerjiden ve süratten daha önemli olduğu için bu eksik Beşiktaş’ta mevcut
bulunmakta. Öndeki Almeida bu sezon herkesi şaşırtmış durumda. Önceki senelere
göre daha formda olan Portekizli bu sene de sakatlıklardan kendini
kurtaramadığı için takımını bazı maçlarda yalnız bırakmak durumunda kaldı.
Yedeği olarak sadece Mustafa Pektemek’in bulunması ise bir handikap olarak göze
çarpmakta. Büyük bir takımın birkaç tane ilk 11 düzeyinde santraforunun
bulunması çok önemli ir detay. Fakat Beşiktaş’ın maddi durumundan dolayı böyle
bir lüksü olmadığı için takım o bölgede sıkıntı çekiyor.
Genel olarak futbolcu kadrosunun yeterli olmaması Slaven
Bilic’in elini bağlar durumda. Hakem hatalarını göz ardı etmemiz gerekirse
sonuç bu olarak çıkıyor. Genel tecrübe sıkıntısı ayrıca takımın son dakikaları
oynayamamasına neden açmakta ki bu büyük bir takımda olmaması gereken bir
durum.
0 yorum:
Yorum Gönder