Ardından hayatımıza twitter girdi. Oradaki gündemi takip edip oranın bir parçası oldu herkes. Bloga yazı yazma sıklıklarını giderek azalttılar. Ve 2011 Temmuz'undaki şike dalgasının ardından artık neredeyse ölme noktasına geldi bloglar. Ya ayda bir yazı giriliyordu, ya da tamamen kapandılar.
FutbolBurada.com sitesinde birliktelik oluşturdular ama site kısa sürede kapandı. Hayatım Futbol dergisi de hala varlığını sürdürüyor. Ama bence yetmiyor.
Tabi bundaki en büyük etkenlerden biri de blog yazarlarının ününün blog dünyasının dışına çıkıp başka kapıların açılmasını sağlamasıydı. Yukarıda saydığım blogcular (Aceto ve Parma hariç) ve bazı başka isimler, artık yazılı ve görsel medyada çalışmaya başladılar. Ulusal gazetede yazı yazma, iddaa tahminleri yapma, radyo programları yapma ve televizyon ekranlarına çıkma dönemi başladı. Hepsi bunu hak etmişlerdi. Helal olsun. Bilgi birikim ve kalemlerinin kuvvetliliğiyle, futbolu daha geniş bir alanda yorumlama imkanı buldular. Umarım çok daha iyi yerlere gelirler. Yeni nesil medyanın bir ayağını şimdiden oluşturuyorlar zaten.
Ancak hal böyle olunca, bloglarına artık iyice yazmamaya başladılar. O eski yazıları, o tatlı blogları özlüyorum. Keşke o dönemlere dönebilsek. Yine de bana başka bir ufuk kazandırdıkları için hepsine teşekkür ediyorum.
Çok haklısınız eski blogculardan kimse kalmadı desek yeridir. Ben kendimi türümün son örnekleri arasında görüyorum :)
YanıtlaSilwww.serdarilefutbol.blogspot.com
Çok acil size bir soru sorucam fakat mail adresinize ulaşamadım bana ssozkesen@gmail.com adresine boş bir mail atar mısınız blog sitenize reklam vermek istiyoruz
YanıtlaSil