Futbol ; Faİr Play, Cesaret, Mücadele ve Zafer...

13 Kasım 2013 Çarşamba

Galatasaray'da Vaziyet


Galatasaray'da sural durulmuyor. Fatih Terim - Ünal Aysal birlikteliğiyle 2 yl üst üste şampiyon olmalarının ardından "mesajlaşma" kriziyle Fatih Terim gönderildi. Zaten lige iyi bir başlangıç yapamamışlardı. Ardından göreve gelen Mancini takımı tanıma aşamasındayken, birçok puan kayıplara meydana geldi. En son Fenerbahçe derbisinde oynanan silik futbol ve alınan mağlubiyetle birlikte sportif direktör arayışları başladı. Mancini'ye ülkeyi ve takımı tanıma aşamasında yardım edecek bir Türk aklına ihtiyaç olduğunu düşündüler. Gelinen süreçte nasıl bir takım ortaya çıkacak, hep birlikte göreceğiz.

Fatih Terim'in ilk sezonunda çok iyi bir Galatasaray takımı vardı. Tempo çok yüksek olmasa da topa sürekli sahip oluyorlardı ve her maçı "biz bu maçı kaybetmeyiz" özgüveniyle oynuyorlardı. Fenerbahçe şike süreciyle boğuşurken ve Beşiktaş da "Feda" dönemindeyken rakipsiz kalmanın avantajıyla da ligi şampiyon olarak bitirdiler, Şampiyonlar Ligi'nde de çeyrek final oynadılar. Bu süreçte takımın en önemli isimleri orta saha göbeğindeki Selçuk - Melo ikilisiydi.

 İkinci sezonunda Fenerbahçe ile arasında 10 puan fark yaratarak tekrar şampiyon yaptı takımını Fatih Terim. Fenerbahçe şike ve Aykut Kocaman - Alex tartışmalarıyla çalkalanırken Galatasaray'ın yeni bir 4 sene üst üste şampiyon olma ihtimalinden bahsedilmeye başlandı. Ardından bu sezona başladığımızda Fatih Terim'in Türkiye Milli Takımı'ndan teklif almasıyla birlikte her şey değişmeye başladı. Yoğunluğunu iki tarafa yayamayan Fatih Hoca konsantrasyon bozukluğu mu yaşadı veya Galatasaray takım olarak doyum noktasına mı ulaştı bilinmez, ligdeki kötü başlangıç ve Şampiyonlar Ligi gruplarında Real Madrid'den 6 gol yeniş, sonun başlangıcı oldu. Ünal Aysal'ın temsili bir mesaj krizi konusunu gündeme getirişi ve Fatih Terim'in de bunu cevapsız bırakmamasıyla birlikte yapılan bir toplantının ardından hocayla yollar ayrıldı.

Yerine ilk önce Hagi'ye teklif getirildi, Hagi teklifi kabul etmeyince de Mancini'ye gidildi ve nihayet Galatasaray'ın yeni teknik direktörü Roberto Mancini oldu. Mancini'nin kariyer bakımından tartışmaya açık noktası pek yok. Galatasaray için de iyi bir seçim. Ama teklifin ilk önce Hagi'ye götürülmesi günü kurtarma adına yapılmış plansız programsız bir hoca arayışı gibime geliyor. Mancini ise sadece bol parayı kabul etmiş bir Avrupalı teknik direktör. Galatasaray'ın lig ortasında yapılan bu hoca değişikliğini nasıl atlatacağı konuşulurken Fatih Terim'den sonra oynanan 6 maçta 3 galibiyet 2 mağlubiyet 1 beraberlik var. Fatih Hoca'nın istatistikleriyle aşağı yukarı aynı. Bu mağlubiyetlerden biri de Fenerbahçe'ye karşı. Skorlar önemli değil, her takımın inişli çıkışlı dönemleri olabilir ama görünen köy de pek kılavuz istemiyor. Fenerbahçe'yle aradaki 9 puanlık farkın kapanması "bu" Galatasaray için zor. Moraller bozuk, yeni bir hoca, yeni bir dönem. Üstelik Ersun Yanal'la tarihinin en iyi başlangıçlarından birini yapan Fenerbahçe var ortada.

 Belki de Galatasaray'ın bu sezonki en büyük kazancı Şampiyonlar Ligi'nden alacakları para olacak. Fenerbahçe'nin Avrupa'da cezası var. Bu sezon şampiyon olsalar bile Avrupa'ya gidemiyorlar. Elde edecekleri geliri de Galatasaray alacak. Büyük bir meblağdan bahsediyoruz. O yüzden bu sezon Galatasaray için 2.'lik belki de hiç olmadığı kadar ilgi çekici.

Ne Aramıştınız

''Hayata dair ne öğrendiysem futboldan öğrendim. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.''
Albert Camus.

Popüler Yazılar

Zİyaretçİler

Futbol Blog. Blogger tarafından desteklenmektedir.